“Kürtlerle acı dolu ortak bir geçmişi geride bıraktık, şimdi iki taraf geleceğe bakıyor”

(AGOS) Adalet ve Demokrasi İçin Avrupa Ermeni Federasyonu’nun, bir bildiriyle HDP’ye desteğini açıklaması, Türkiye medyasında olumlu-olumsuz çokça konuşuldu. Avrupa Ermeni Federasyonu’ndan gelen bu desteğe Başbakan Ahmet Davutoğlu, Batman mitinginde yaptığı konuşmada, “Arkadaşı Ermeni Diasporası olanlardan fayda gelir mi?” diyerek tartışma yarattı. Avrupa’daki Ermeni halkını ve kurumlarını temsil eden çatı örgütünün sözcüsü Bedo Demirjian’la, federasyonun seçimlere ve Türkiye’ye bakışını konuştuk.

HDP’ye desteğinizi açıkladıktan sonra medyada size yönelik bir ilgi oluştu. Öncelikle, Avrupa Ermeni Federasyonu nasıl bir organizasyon sorusuyla başlayalım. Nerede, nasıl kuruldu, ne yapar ve siyasi yaklaşımı nedir?

Adalet ve Demokrasi İçin Avrupa Ermeni Federasyonu (EAFJD), Avrupa Ermeni Ulusal Komitesi’yle (Hay Tad) koordinasyon halinde çalışıyor. 2002’den beri merkezimiz, Brüksel. Amacımız, Avrupa ve AB kurumlarında, Ermenilerin haklarını savunup Ermeni kültürünü, dilini, mirasını muhafaza etmek. Bunları yapmaktaki asıl hedefimizse, tarihsel adaleti sağlamak; Ermeni Soykırımı’na adil bir çözüm üretmek. Ermeni Soykırımı’nın hukuki olarak tanınması için AB’de, AB’ye aday ülkelerde ve diğer uluslararası organizasyonlarda çalışmalar yapıyoruz. Avrupa Parlamentosu’nun (AP) 15 Nisan 2015’te kabul ettiği ve Türkiye’yi geçmişiyle yüzleşip Ermeni Soykırımı’nı tanımaya çağırdığı karar, bu çalışmalara iyi bir örnek. Irkçılığa ve yabancı düşmanlığına karşı da faaliyetler yürütüyoruz. Karabağ sorununun barışçıl çözümü ve Ermenilerin kendini savunma hakkı için de çaba sarf ediyoruz.

Neden HDP’yi destekliyorsunuz?

HDP’yi destekliyoruz, çünkü bu partinin Türkiye’de farklı etnik kimlikleri tam anlamıyla temsil ettiğine inanıyoruz ki, on senelik AKP iktidarından ve Erdoğan’ın otokratik yönetiminden sonra şu an Türkiye’nin ihtiyacı olan şey de bu. HDP’nin ilerici bir hareket olduğunu düşünüyoruz. İnsanların anadiline, kültür ve inancına saygı göstererek, onların hakları için uğraşıyor. Kemalist devletin sahte Türklük kavramına karşı da mücadele ediyor. Bu yüzde 10 seçim barajı düşünüldüğünde siyasi bir risk olarak görülebilir, ama bu dönemde almaya değer bir risk. Ermeniler olarak Türkiye’deki demokratik ve ilerici açılımları desteklemeliyiz ve bize göre bu açılım, ancak gelecek seçimlerde HDP’yi destekleyerek elde edilebilir.

AKP, CHP ve MHP gibi diğer partileri de, karşılaştırma yapabilmek için takip ediyor olmanız gerekir. Diğer partiler hakkında ne düşünüyorsunuz?

MHP hakkında ne söylenebilir ki? Milliyetçi, aşırı sağcı bir grup… Ancak evet, onlar da Türkiye’deki güçlerden biri, üçüncü büyük parti… Onların propagandası ve AKP’nin bu söyleme karşı kayıtsızlığı ya da müsamahası, Hrant Dink cinayetine yol açtı. Kemalist parti CHP’nin, bugünlerde Türkiye’de yaşanan değişimi ve açılımı kucaklayabileceğine, hatta tolere edebileceğine dahi inanmıyorum. İspat etmeleri gereken şeyler var; 13 yıl muhalefette kaldılar, ama daha fazla insanın oyunu alabilmek adına ancak söylemlerini değiştirebildiler. Ve AKP, 13 yıl iktidardan sonra, tepelerinde Erdoğan gibi birisiyle iyice öngörülemez bir konuma geldiler, otoriterleşip yozlaştılar. AKP’nin meclisin 3/5’ini alması hem Türkiye, hem de tüm bölge için her şeyi daha kötü yapabilir. Ermenilerin bakış açısıyla, AKP’li Egemen Bağış’la CHP’li Deniz Baykal’ı, azılı inkârcı Doğu Perinçek’in Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ndeki duruşmasında yan yana gördüğümüzde, daha demokratik, kapsayıcı ve açık bir Türkiye ümidimiz kaybolmuştu.

Açıkladığınız destek metninde, HDP ile görüşmelerinizin de olduğunu belirtmiştiniz. Türkiye medyasında tartışılan bu konuya açıklık getirmek ister misiniz? HDP ile aranızda nasıl bir iletişim oldu?

Önceki yerel seçimlerde – o zamanki adıyla – BDP tarafından bölgeye davet edilmiştik. Heyetimiz Van’da ağırlandı; orada gördüklerimiz bize umut verdi ve bizde değişim iradesi oluştu. Kürt siyasi hareketinin liderlerinin, Kürtlerin Ermeni Soykırımı’ndaki rolünden dolayı Ermeni halkından defalarca özür dilediğini unutmayalım. Jön Türkler tarafından kullanıldıktan sonra, Kemalist rejim tarafından baskılara maruz kaldılar. Kürtlerle acı dolu ortak bir geçmişi geride bıraktık, şimdi iki taraf samimi bir şekilde geleceğe bakıyor. Geçmişi bu şekilde kabullenmek, onunla yüzleşmek ve geleceğe bakmak, Ermenilerle Türkler arasındaki uzlaşma için de – eğer bu dürüst bir uzlaşmaysa – emsal olabilir.

Verdiğiniz bu destekle ilgili hiç geri dönüş aldınız mı?

Evet, aldık. Bir Ermeni organizasyonunun, Avrupa’da yaşayan Türkiye vatandaşlarına belli bir partiye oy vermeleri yönünde – ki bu aşamada HDP’ye – ilk defa çağrıda bulunduğunu belirtmek gerekir. Bu çağrı Avrupa’da, özellikle de ilerici, entelektüel, sol görüşlü çevrelerde çok iyi karşılandı. Türkiye medyasında olumlu-olumsuz yorumlarla çıkan haberleri de gördük. Başbakan Ahmet Davutoğlu da konuya değinerek, HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın Ermeni Diasporası’yla anlaşma yaptığını söyledi. Görüldüğü gibi desteğimizin etkisi oldu.

EAFJD, etkili bir kurum mudur? Avrupa’dan gelen oylara etkisi olmuş mudur?

Evet, etkili bir kurum olduğumuzu düşünüyoruz. Avrupa’daki Ermeni toplumunu ve kurumlarını temsil ediyoruz. Türkiye’de zulüm görmüş diğer azınlıklarla ve gruplarla, farklı konularda işbirliği yapıyoruz. Bu gruplar Avrupa’da, özellikle Batı Avrupa’da geniş bir Diaspora oluşturuyor.